top of page
  • orimeyn4

Çöl Maratonunda Türk Vaşak!

Güncelleme tarihi: 15 Oca

27 yaşındaki Spor Eğitmeni Seda Nur Çelik, ‘’Dünyanın En Uzun Çölünü Aşan İlk Türk

Kadın’’ olarak adını tarihe yazdırdı. İstanbul’da yaşayan ve Türk bayrağını gururla

dalgalandırmayı başaran Çelik, dünyanın en uzun çöl yarışı olan ‘Dubai Almarmoon

Ultra Maratonu’nu 4 günde tamamladı.


Bursa Uludağ Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunu olan Seda Nur Çelik, daha sonra Bilecik Belediyesi’nin Olimpiyat Projesi’ne yetiştirilen yıldız sporcular

takımında yer aldı. Sakarya Türk Telekom Atletizm Takımı’na transfer

olduğunu aktaran Çelik, 4 yılda bu takımda yıldız ve genç atletler kategorisinde,

100 metre engel ve 400 metre engel branşlarından Milli Takım seçmelerine kadar birçok

alanda başarı elde ediyor. Çalıştığı spor kulübünün yönetim nedenleri ile kapanması sonucu

ayrıldığını dile getiren Çelik, “Benim hayatım işte tam da o noktada bitti. Yine de iyi bir

antrenör olmak isteğim hiçbir zaman bitmedi.” diyor. 


2014 yılında Ultra Maraton ile tanıştığını aktaran Çelik, 100 metre ve 400 metre gibi kısa mesafelerde yarışının ardından Almarmoom Ultra Maratonu gibi uzun mesafeli yarışlar koşabilmenin nedeni hakkında şunları söyledi: “Mental gücümün vermiş olduğu itici bir gücüm var. Yarışları o güç sayesinde koşabiliyorum.” 




“Yarışlara başladığınızda ne gibi zorluklarla karşılaştınız?”

“Dış görünüşümden dolayı bu tarz yarışlarda başarı sağlayamayacağımı söyleyenler

oldu. Bunların hepsinden kaçtım ve ben kaçtıkça başarı geldi. Başarmak için değil, savaşmak zorunda olduklarımın ne kadar da zalim olduklarını gördükçe koşmaya devam ettim. Kilometrelerce gidebilecek kuvvet antrenmanları,koşu antrenmanları bir yana bu zorlu parkurlarda da gerek gece gerek soğukta gerekse yapayalnız gidebilmem için tutkuya ihtiyacım vardı.İşte tam da bu nokta da ben başarabildim. Çölleri aşmak hayallerimin çatısıydı. Hiç paniklemedim. Bizler antrenmanlı halimiz, disiplinli yaşamımız ve maceraperest gönlümüz ile her daim, her yarışa hazırlıklıyız aslında.”


“Bu yarışlar için ne gibi fedakarlıklar yaptınız?”

“Para kazanmak zorunda olduğum gerçeklik ve hayallerini gerçekleştirdiğini gördüğün bir güç. İkisi apayrı uç nokta iken bu denli ahenk içerisinde yürütmek bir sanattı. Ben de eğer iyi bir iş çıkartmak istiyorsam en iyi olmak zorundaydım. Ne işimden ödün verdim ne de hayalimden. Çöl yarışı benim hayalimin sınır kapısıydı. Ve bir gece gelen bir davet telefonuyla altın tepsi ile sunuldu. Düşünsenize, şimdi sadece koşmak koşmak ve koşmak kalmıştı. Üstüme düşen sadece ve sadece buydu. Ve bende sadece bunu yaptım. Koştum!. Ayağıma 3, 3 toplam 6 kilo ağırlık bağlayarak yürüdüm. Sırtım da 8 kilo çanta ile koştum. Sıcak havada 5 kat giyip çıktım antrenmanlara. Antrenmanlarımı sabah 05:00’de okunan ezanla bitirdim.”


“Koşularınızda mental gücünüz neyden besleniyordu?”

“Ben o yarışta da aslında kendimi uzun saatler ve uzun yorgunluklara hazırlamam gerektiğimi biliyordum. Dubai yarışının 1. günü 50, 2.günü 70, 3. günü de 100 kilometresi koşulacakken ben tam 7 gün önce 100 kilometre koşmanın son derece mantıklı olduğunu fark ettim. Nitekim yaptığım taktik tuttu. Patlayan ayaklarıma, uykusuzluğuma ve tüm acılarıma rağmen 2. gün 70 kilometre bitiminin hemen 8 saat sonrasında 100 kilometreye çıktım ve bitirdim. Bu mental gücün tek dayanağı bundan önce koştuğum yarışların deneyimleriydi. 


“Yarışırken kendinizi nasıl tanımlarsınız?”

Dünya, sakin yaşayan insanların hayatları kadar korkunç bir yer değil. Kumda atik bir kertenkele ile yarış yapmaya çalışacak kadar komik ve renkli. Çölde tesadüf eseri gördüğüm Şeyh Mohammed Bin Rashid Al Maktoum’un arabasının önüne atlayıp onunla fotoğraf çekinebileceğim kadar cesur. Su toplamalarını ip geçirerek iyileştirdiğim sporcular kadar sevgi dolu. ‘Ultra Runner Family’ diyebileceğimiz kadar büyük aslında. Toprağa ve dağlara olan tutkum, bedenen öldüğümde bir gün bitecek. Orada yaşadığım tüm anlarım kendi gözümden çektiğim bir belgesel. Yaşadığım her an hep onunla var olacağım. Ben ultra insan olmayı sevdim, adeta bir vaşak gibiyim.”


1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page