Emekli aşçı olan Yusuf Kabayel, aşçılık mesleğinin geniş bir perspektifte olduğuna değindi. Kabayel “Fakat gıda hiç bitmez. Kim girdiyse bu işe çok da battığını görmedim” dedi.
1 Ocak 1958 yılında Adana’da dünyaya gelen Yusuf Kabayel, çok zorlu bir çocukluk geçirmesine rağmen şehrin en iyi yerlerinde çalışmayı ve mücadele etmesini de bir o kadar bildi. Eski zaman ve şimdiki zamanın hayat şartlarını anlatan emekli aşçı Kabayel, çalışma şartlarına da değindi.
“Hakkımızı aldığımızı düşünmüyoruz”
Sözlerine mesleğe başlama sürecin anlatmaya başlayan Kabayel “Benim zamanımda mahalle kültürü vardı. Tablacı kültürü vardı. Babam da meslek öğreneyim diye evimizin yanındaki bir komşumuzun yanına verdi beni çırak olarak. Sonrasında kebap yaparak aşçıık serüvenim başladı. 20 yaşındayken küçüksaatin oradaki balkan lokantasında diğer yemekleri öğrenmeye başladım. Yemek yapmak benim gerçekten genlerimde var olduğunu hissettim. Sonrasında Merkez Camii yakınlarındaki Hilton Hotel’de çalışmaya başladım. Burada son yıllarımı geçirmiştim mesleki açıdan. Sonrasında ise emekli olarak hayatıma devam ediyorum. Gerçi adlığım emekli maaşı da pek yeteneceğini söyleyemem. Maalum Türkiye şartları, bizi iki kişi yaşasak bile zorlamaya devam ediyor. Eskiden hiç böyle şeyler yaşamazdık. Her şey ucuzdu. Fakat şimdi her şey ateş pahası. Biz emekliler olarak hakkımızı aldığımızı düşünmüyoruz. Umarız ki yapılacak zamlarda aradığımızı bulacağız” dedi.
“Kim girdiyse bu işte battığını görmedim”
Aşçılık sektörünün her dönemde çok geniş olduğunu dile getiren Yusuf Kabayel “Ben bu mesleğe başladığımda bir şeyi fark ettim. Bu yemek sektörünün bitmediğini. Başladığımda bu yol da zaten bana bunları gösterdi. Şimdiki gençlere bakıyorum yani iş beğenmiyorlar. Çalışmaktan gocunmasınlar. Hayat her ne olursa olsun devam ediyor. Şu an klasik olan meslekler sönük vaziyette. Sosyal medyadaki işler, teknolojik anlamdaki işler çok revaçta. Bunların da zamanı bitecek. Fakat gıda hiç bitmez. Kim girdiyse bu işe çok da battığını görmedim” ifadelerini kullandı.
Comments